Kıyıdan epey uzaktaki bir sandalın
dibinde, tuzlu suyun ve zamanın eskittiği tahtalarda ufak bir delik vardı.
Köydeki çocuklar ufak bir şaka yapmak istemişlerdi. 67 yaşındaki Bunchy Goodman
bu deliği farkedene kadar sandalın dörtte biri suyla dolmuştu.
İhtiyar durumu farkettiğinde
eline kovayı aldığı gibi suyu teknesinden dışarı boşaltmaya başladı ama bu
yararsız bir uğraştı. Su, tekneye çok hızlı hücum ediyordu. Zaten Bay
Goodman’ın yaşlı vücudu bu tempoyu daha fazla kaldıramayacaktı.
Kovayı köşeye
fırlatıp suyun sandal içerisinde yavaşça yükselmesini izledi. Yenilgiyi kendine
yediremeyip kürekleri eline aldığı gibi kıyıya doğru kürek çekmeye başladı.
Neden bu zamana kadar inat etmişti ki yüzmeyi öğrenmemek konusunda. Bunca telaş
arasında Bay Goodman’ın kolundan kalbine doğru bir ağrı baş gösterdi. Hala
kıyıdan epey uzaktaki sandal suyun dibine doğru yol alırken ihtiyarın vücudu
ona ihanet etmişti. Kalp krizi geçiriyordu.
Bay Goodman tüm
kaderini kendi çizmişti. Ölüm şeklini de kendi seçecekti elbet. Sandaldaki eski
tahta bir kutudan çıkardığı altı patları kafasına doğrulttu. Teknenin
yukarısında gerilmiş duran kıpkırmızı gökyüzüne, denizin yeşil yeşil
parıldamasına ve kıyıda öylece uzanıp giden yumuşacık çam ormanlarına son bir
kez baktı ve tetiği çekti.